İstanbul… Bu şehir sadece boğazıyla, tarihiyle değil; içinde barındırdığı hayat hikâyeleriyle de büyüler insanı. Her sokakta başka bir hikâye, her köşe başında başka bir mücadele… Ve o mücadelelerin içinden doğmuş yıldızlar vardır; kimi zaman podyumda, kimi zaman kameranın önünde, kimi zaman ise sadece sokakta bir duruşla kendini belli eden. İşte bu yazıda, İstanbul’un parmakla gösterilen en iyi 6 travesti modeline yer veriyoruz. Onlar yalnızca güzellikleriyle değil; özgüvenleriyle, zarafetleriyle, insanlıklarıyla ön plana çıkıyorlar.
1. Lana Feray – Kamera Arkasında Bir Diva
Lana, moda dünyasının çemberini kırmış bir isim. Aslında makyöz olarak başladığı yolculuğunda, objektiflerin önüne geçince fark edildi. Teninin duruluğu, kemikli yüz hatları ve asi bakışlarıyla defilelerin aranan ismi. Onu podyumda izlemek, kelimelerin ötesinde bir şey. Çünkü yürüyüşü değil, bir duruşu anlatıyor: “Ben buradayım, varım ve kalıcıyım.”
2. Melissa Arman – Kadıköy Ruhunun Temsilcisi
Melissa’yı Moda sokaklarında yürürken görmüş olabilirsiniz. Ya da bir vintage butikte kendi tasarımı elbiseleri sergilerken… Modellik onun için sadece bir meslek değil, bir kendini ifade biçimi. Zarif, sakin ama aynı zamanda kararlı. Fotoğraf karelerinde hep bir melankoli taşıyor; geçmişten gelen kırık parçaları şıklıkla birleştirmiş gibi.
3. Sera Vogue – Gece Kulüplerinin Efsanesi
Sera, gece hayatının sahne ışıklarıyla parlayan kadını. Ama onun ışıltısı sadece makyajda ya da kostümde değil; sahnede adeta bir enerji topuna dönüşüyor. Defilelerde, performanslarda ya da reklam çekimlerinde hep fark yaratıyor. Cesur pozlarıyla, iddialı tarzıyla, ama en önemlisi kendine duyduğu sonsuz saygıyla “en iyiler” listesinde olmazsa olmazlardan biri.
4. Alin Taylan – Beyoğlu’nun Sessiz Modeli
Gürültülü bir şehirde sessiz kalmak cesaret ister. Alin bunu başarabilen nadir kadınlardan. Onu sosyal medyada çok fazla görmeyebilirsiniz ama alanında çalışan birçok moda fotoğrafçısı onunla çalışmak için sıraya giriyor. Narin vücut yapısı, sade stili ve asla zorlamayan doğallığıyla büyülüyor. Onunla ilgili en çok duyulan cümle şu: “Alin kameraya poz vermiyor, sadece bakıyor. Ama o bakış bile yetiyor.”
5. Jade Nur – Trans Moda Aktivisti
Jade sadece bir model değil, aynı zamanda trans görünürlüğü için yıllardır mücadele veren bir isim. Kimi zaman üniversitelerde seminerlerde konuşurken, kimi zaman podyumda feminist mesajlar taşıyan tasarımları tanıtırken görürsünüz onu. Güçlü çene yapısı, net bakışları ve her adımında taşıdığı gurur, onu unutulmaz kılıyor. Her fotoğrafı bir mesaj gibi.
6. Sibel de Vienne – Fransız Esintisiyle Taksim’de
Kökleri İstanbul’da ama ruhu Paris’te doğmuş gibi. Sibel, klasik feminenliğin modern versiyonu. Giydiği her şeyde kendine has bir yorum var. Defilelerde yürürken zaman sanki biraz yavaşlıyor. En büyük özelliği ise, kameraya değil insana poz vermesi. O yüzden izleyiciyle arasında garip bir bağ oluşuyor: içten, duygusal ve tanıdık bir bağ.
Gerçek Güzellik, Cesaretten ve Kimliğini Sahiplenmekten Geçer
Bu 6 modelin ortak noktası; yalnızca güzellikleri değil, mücadeleleri. İstanbul gibi karmaşık bir şehirde, kim olduklarını hatırlatarak var olmayı seçmiş kadınlar onlar. Podyumda yürüyen bir çift topuk sesi bazen bir manifestodur, bazen haykırılmamış bir hikâyedir.
Modellik dünyası onlara yer açmak zorunda kaldı; çünkü onlar zaten yıllardır kendi yollarını çiziyor, görünmez olmaktan vazgeçiyor, kendi bedenlerinde kendilerine yeniden doğuyorlar.